Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece; istemin tahliye talebi ve kefil A.. G.. yönünden mahkemenin 13.10.2011 tarihli kararı açıkça onanmış ve kesinleşmiş olduğundan bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, borçlu şirket yönünden itirazın 840,00 TL asıl alacak üzerinden kaldırılmasına karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı alacaklı 18.01.2011 tarihinde başlattığı tahliye istekli icra takibinde 2010 yılı Aralık ayı kira bedeli olan 300 TL ile 2011 yılı Ocak ayı kira parası olan 540 TL nin sözleşmede kararlaştırılan sürede ödenmediğini iddia ederek muacceliyet koşulu uyarınca muaccel hale gelen Şubat 2011 ve Aralık 2011 ayları arası kira paraları toplamı 6.780 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri davalılara 02.03.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlular yasal süredeki itirazında borca itiraz ederek aylık kira bedellerinin gerçeği yansıtmadığını, kiracının şirket olup, kefilin borcu bulunmadığını bildirmişlerdir. Yapılan yargılama sonucu mahkemenin 13.10.2011 tarihli kararıyla yapılan ödemeler gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, Dairemizin 13.9.2012 tarih 2012/10404-11453 sayılı ilamıyla; kararın tahliye ve davalı kefil A.. G..’ya ilişkin kısmının onanmasına, davalı kiracı bakımından alacağa ilişkin kısmın yeniden değerlendirme yapılmak üzere bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece iş bu Yargıtay İlamına uyma kararı verilerek tahliye talebi ve kefil yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, borçlu şirket yönünden itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabulü ile itirazın 840,00 TL asıl alacak üzerinden kaldırılmasına karar verilmiştir.

Takibe ve davaya dayanak yapılan 01.04.2004 başlangıç tarihli ve 9 ay süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu sözleşme kiraya veren S.. T.. ile kiracı davalı Uygur E... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında imzalanmıştır. Kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 150.000.000 TL olduğu, her ay başı peşin olarak ödeneceği, sözleşmenin özel şartlar 10. maddesinde ise, bir ayın kirası süresinde ödenmediği takdirde gelecek ayların kiralarının muacceliyet kespedeceği hükmüne yer verilmiştir.

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 346.maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında

Kanunun Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7.maddesinde de; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76'ncı, faize ilişkin 88'nci, temerrüt faizine ilişkin 120'nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138'nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53.maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunun'da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354'ncü maddelerinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir.

Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 10. maddesinde “bir ayın kirası süresinde ödenmediği takdirde gelecek ayların kiralarının muacceliyet kespedeceği’’ koşuluna yer verilmiştir. Bu durumda mahkemece tacir kiracı-şirket hakkında TBK.nun 346.maddesinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilerek muacceliyet şartı gereğince istenen kiralar yönünden muacceliyet koşulunun geçerli olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılarak muaccel hale gelen aylar kirası yönünden de davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Karar bu nedenle bozulmalıdır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.