Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince ek karar yönünden temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacılar vekili, arsa sahipleri olan müvekilleri ile yüklenici davalı arasındaki 23.05.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği, teslimi gereken bağımsız bölümlerin iptal edilerek kat irtifakı kurulmasının engellendiğini, inşaatta 2. kat otoparkının yapılmadığını, sözleşmeye göre inşaatın süresinin 15 ay olduğunu, davalının bu süre içinde inşaatı bitirememesi durumunda bitirme tarihine kadar her ay için kira yönünden rayiç bedeli üzerinden gecikme cezası ödemeyi kabul ettiğini ileri sürerek müvekkillerinden .... için 100.000,00 TL .... için 100.000,00 TL ..... için 100.000,00 TL olmak üzere 300.000,00 TL gecikme tazminatının en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, tahkim ilk itirazında bulunmuş, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece uyuşmazlığın çözümünün mahkemenin görevi dışında hakem heyetinin görevi dahilinde kaldığından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve kararın 23. Hukuk Dairesinin 06.03.2019 gün ve 2016/4209 Esas, 2019/859 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili 06.08.2020 tarihinde mahkemeye başvurarak, mahkemenin görevsizlik kararının Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle 06.03.2019 tarihinde kesinleştiğini, kararın kesinleşmesiyle birlikte davacıların Yargıtay kararının tebliğinden itibaren HMK’nın 20. maddesi uyarınca iki hafta içinde mahkemeye başvuruda bulunarak dosyanın görevli hakem heyetine gönderilmesini talep etmesi veya dava açmaları gerekirken bunu yapmadıklarını ileri sürerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemenin 02.10.2020 tarihli ek kararı ile “Ortada yargı yolu uyuşmazlığı nedeniyle verilen görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddi kararının bulunduğu, aynı uyuşmazlığın hakem heyetinin 2014/1 esas sayılı dosyasında tahkim yolu ile çözümlenmeye çalışıldığı, hakemlerin 03.08.2019 tarihli kararı ile mahkeme dosyası ile 2014/1 ve 2019/1 esas sayılı dosyaların birleştirilmesine karar verildiği, bu sebeplerle mahkeme dosyasında HMK’nın 20. maddesinin uygulanamayacağı” gerekçesiye davalı vekilinin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.

Ek karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tahkim ilk itirazını kabul eden mahkemenin görevsizlik kararı yerine davanın usulden reddi kararı vermesi gerekir. Çünkü görev kuralları belirli bir davaya aynı yargı kolundaki ilk derece mahkemelerinden hangisinin bakacağını düzenler. Tahkim ise alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından birisidir ve herhangi bir yargı koluna girmez. Üstelik “uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı” dava şartı olmayıp kanunda ilk itiraz olarak sayıldığından (HMK m.116/1-b ve m.413) dava şartlarından olan görevle aynı nitelikte görülemez. HMK’nın 413. maddesinde de tahkim ilk itirazının kabulü halinde mahkemenin davayı usulden reddedeceği hükme bağlanmıştır. Bu durumda mahkemenin tahkim ilk itirazının kabulü üzerine verdiği 19.01.2016 tarihli karar HMK’nın 114/1-b ve 413. maddeleri uyarınca davanın usulden reddi niteliğinde olup, HMK’nın 20. maddesine tabi bir görevsizlik kararı olmadığından mahkemenin davalının talebinin reddine ilişkin 02.10.2020 tarihli ek kararı sonucu itibariyle doğru olup, HUMK’nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile ek kararın gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.