Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/762 Esas, 2014/1247 Karar sayılı ilamına dayanılarak müvekkili hakkında ilamlı icra takibi başlatıldığını, dayanak ilamın kira bedelinin tespitine yönelik olduğunu, borcun bir kısmı ödendiği halde bu miktar yönünden de takip yapıldığını, ayrıca icra emrindeki faizin borcun doğduğu andan itibaren işletildiğini, oysa faizin ilamın kesinleştiği tarihten itibaren işletilmesi gerektiğini belirterek, ödeme yapılan kısım ve ferileri ile fazla hesaplanan faizin de iptaline karar verilmesini istemiştir.

Alacaklı vekili, şikayetin reddini savunmuştur.

Mahkemece, dayanak ilamda sadece kira parasının belirlendiği ve eda hükmünü içermediğinden, birikmiş kira bedelleri için icra takibine başvurulamayacağı gerekçesi ile şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,

Somut olayda,... İcra Dairesi'nin takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının birikmiş kira bedelleri ve işlemiş faizleri ile birlikte, dayanak ilamın ferileri niteliğinde olan yargılama gideri ve vekalet ücretini de takibe koyduğu görülmektedir.

Kira tespit ilamları, kira alacakları yönünden eda hükmü içermediğinden, yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi feriler dışında ilamlı icra takibi konusu yapılamaz. İcra Mahkemesi'nce, kira alacakları ve faizine yönelik takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, eda hükmü içeren vekalet ücreti ve yargılama giderini de kapsayacak şekilde tüm takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.