Terör örgütü üyeliği şüphesiyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi / İş ilişkisinin devamı için gerekli olan güvenin sarsılması / Sözleşmenin güçlü şüphe nedeniyle feshi / Kanun Hükmünde Kararname ile fesih / Özel hayatın gizliliği…

Başvuru Numarası : 2018/24245…

Karar Tarihi : 8.10.2020…

RG Tarih ve Sayısı : 11.11.2020/ 31301…

KARARIN ÖZETİ…

Türkiye 15 Temmuz 2016 tarihinde, paralel devlet yapılanması ve terör örgütü olarak ilan edilmiş bulunan bir yapının darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kalmıştır. Yargı kararlarında bu yapının devletin anayasal kurumu ele geçirip tüm devleti ve toplumu kendi ideolojisi doğrultusunda yeniden şekillendirmeyi amaçladığı belirtilmiştir. Darbe teşebbüsünün ardından ülke genelinde olağanüstü hal ilan edilmiştir. İki yıllık olağanüstü hal sürecinde pek çok önlemin yanında kamu görevinden (işçiler dahil) çıkarma tedbirlerinin de uygulanmasına karar verilmiştir.…

Başvurucu işveren kooperatif nezdinde işçi statüsünde çalışmaktadır. İşveren 667 sayılı KHK’nın 4. maddesini dikkate alarak aralarında başvurucunun da bulunduğu bu kapsamdaki personelin iş sözleşmesinin bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshine karar vermiştir. Başvurucunun açtığı işe iade davasında yerel mahkeme şüphe feshi çerçevesinde değerlendirme yaparak, başvurucunun durumunun iş ilişkisinin devamı için gerekli olan güven sarsılmasına yol açtığı ve sözleşmenin güçlü bir şüpheye dayanarak feshinin mümkün olduğu kanaatiyle başvurucunun talebini reddetmiştir. Gelişen süreçte istinaf ve temyiz edilen karar kesinleşmiştir.…

Başvurucunun özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasıyla yaptığı başvuruda Anayasa Mahkemesi, derece mahkemesi kararlarının başvurucunun özel hayata saygı hakkını ihlal ettiği yolunda değerlendirme yaparak, derece mahkemesinin rutin bankacılık işlemleri dışında terör örgütünün talimatı üzerine hesap açılıp açılmadığını, önemli sayılabilecek bir mevduat artışı gibi mutad dışına çıkan bir hesap hareketi olup olmadığını ya da başka bir örgütsel faaliyet çerçevesinde işlem yapılıp yapılmadığını veya…

10. Türkiye 15 Temmuz 2016 tarihinde askerî bir darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kalmıştır. Darbe teşebbüsüne karşı koyan güvenlik görevlileri ile bu teşebbüse tepki göstermek üzere sokaklara çıkan sivillere uçaklar, helikopterler, tanklar, diğer zırhlı araçlar ve silahlarla saldırılmış; bu saldırılar sonucunda toplam 251 kişi hayatını kaybetmiş; binlerce kişi de yaralanmıştır. Kamu makamları ve yargı organları -olgusal temellere dayanarak- bu teşebbüsün arkasında Türkiye’de çok uzun yıllardır faaliyetlerine devam eden ve son yıllarda Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve/veya Paralel Devlet Yapılanması (PDY) olarak isimlendirilen bir yapılanmanın olduğunu değerlendirmişlerdir. Darbe teşebbüsüne ilişkin süreç ile FETÖ/PDY’nin yapısına ilişkin detaylı açıklamalar Anayasa Mahkemesinin Aydın Yavuz ve diğerleri ([GK],…

11. 15 Temmuz darbe teşebbüsü öncesinde Millî Güvenlik Kurulu (MGK), söz konusu yapılanmayı 2014 yılı başından itibaren sırasıyla halkımızın huzurunu ve ulusal güvenliğimizi tehdit eden yapılanma, devlet içindeki illegal yapılanma, kamu düzenini bozan iç ve dış legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten paralel yapılanma, paralel devlet yapılanması, terör örgütleriyle iş birliği içinde hareket eden paralel devlet yapılanması ve bir terör örgütü olarak…

13. Yargı organları birçok kararda FETÖ/PDY’nin devletin anayasal kurumlarını ele geçirmeyi, sonrasında devleti, toplumu ve fertleri kendi ideolojisi doğrultusunda yeniden şekillendirmeyi, oligarşik özellikler taşıyan bir zümre eliyle ekonomiyi, toplumsal ve siyasal gücü yönetmeyi amaçlayan, bu doğrultuda mevcut idari sisteme paralel şekilde örgütlenen bir terör örgütü olduğunu kabul etmişlerdir. Yine bu örgütün 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsünün arkasındaki yapılanma olduğu yargı organlarınca tespit edilmiş ve hüküm altına alınmıştır.…

14. Yargı organlarının kararlarında ayrıca FETÖ/PDY’nin gizlilik, hücre tipi yapılanma, her kurumda örgütlenmiş olma, kendisine kutsallık atfetme, itaat ve teslimiyet temelinde hareket etme gibi birçok özelliğinin bulunduğu ve bu örgütün diğerlerine nazaran çok daha zor ve karmaşık bir yapı olduğu ortaya konulmuştur. FETÖ/PDY’nin şeffaflık ve açıklık yerine büyük bir gizlilik içinde, bir istihbarat örgütü gibi kod isimler, özel haberleşme kanalları, kaynağı bilinmeyen paralar kullanıp böyle bir örgütlenmenin olmadığına herkesi inandırmaya çalıştığı ve bunda başarılı olduğu ölçüde büyüyüp güçlendiği tespitlerine yer verilmiştir (bu konuda bkz. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/9/2017 tarihli ve E.2017/16.MD-956, K.2017/370 sayılı kararı).…

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvurunun Temel Esasları ve İş ve Sosyal Güvenlik Hukukuna İlişkin Kararlar

Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.

2. AYLA DEMİR İŞAT BAŞVURUSU