Kurt v. Türkiye kararında(706) başvuran, oğlu Ü. Kurt’un gözaltında kaybedildiği, gözaltına giriş kaydı bulunmadığı ve dört yıl geçmesine rağmen kendisinden haber alınmadığı iddiasında bulunmuştur. Mahkeme, Sözleşme’nin 5’inci maddesine atıfta bulunarak resmî makamlar tarafından, kişinin kaybedilme tehlikesi karşısında gerekli tedbirlerin alınması ve gözaltı esnasında kişinin kaybedildiği şüphesinin bulunduğu hâllerde ivedi ve etkili soruşturma yürütülmesi gerekliliğini vurgulamıştır(707).…
Taş v. Türkiye kararında(708) M. Taş’ın gözaltına alınmasını takiben yaşanan olaylar tartışılmıştır. M. Taş, kolluk kuvvetlerince yürütülen operasyon esnasında dizinden vurulmuş ve gözaltına alınmıştır(709).…
Byrzykowski v. Polonya davası yedi yıl, Oyal v. Türkiye davası dokuz yıl sürmüştür(718).…
Timurtaş v. Türkiye kararında(720) yetkili makamlar A. Timurtaş’ın nerede bulunduğuna dair altı yıl boyunca bilgi vermemiştir. Gözaltında bulunan kişiden uzun süre haber alınamadığı hâllerde kişinin gözaltında öldüğü kabul edilmektedir. Anılan başvuruda sürenin uzunluğu dikkate alınarak AİHS’nin 2’nci maddesinin ihlâl edildiği yönünde karar verilmiştir(721).…
Çiçek v. Türkiye kararında(722) kişinin gözaltında kaybolduğuna ilişkin iddianın bir buçuk yıl sonra soruşturulmaya başlanması açıklanamayacak kadar uzun bir gecikme olarak nitelendirilmiştir(723).…
Opuz v. Türkiye kararına(724) konu olayda Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesince yargılanan, insan öldürme ve yasak ateşli silah bulundurma suçlarından mahkûm edilen H.O.nun dosyası Yargıtayda derdesttir. Ceza yargılamasının “altı yılı aşkın bir süredir” desdest olması nedeniyle Mahkeme etkili soruşturma yürütülmediği yönünde karar vermiştir(725).…
