TCK’nın 27’nci maddesinde “Sınırın aşılması” hâli şöyle düzenlenmiştir:…
-
Git
: -
Favorilere ekle veya çıkar
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
A. Sınırın Taksir ile Aşılması
Kolluğun zor ve silah kullanma yetkisi kanun hükmünün yerine getirilmesi bakımından…
“Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması hâlinde, fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı cezanın altıda birinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur”(177)…
Anılan maddenin kenar başlığı birinci fıkra bağlamında değerlendirildiğinde “hukuka uygunluk nedenlerinde sınırın taksirle aşılması”…
“… fail, maruz kaldığı saldırı dolayısıyla ve içinde bulunduğu durum itibarıyla esasta gerekli olandan fazla bir savunmada bulunmuş olabilir. Sınırın aşılmasındaki bu taksir kendisinin cezalandırılmasına yol açabilirse de bunun için işlenen suçun taksirle işlendiği takdirde de cezalandırılabilen bir fiil olması zorunludur. Demek oluyor ki, bu gibi hâllerde işlenen suçun niteliğine bakılacak ve sadece kast bulunduğu takdirde cezalandırılabilen bir suç söz konusu ise faile ceza verilmeyecek buna karşılık, suç taksirle işlendiği takdirde de cezalandırılabilen fiillerden birini oluşturduğunda, maddede öngörülen biçimde cezadan indirim yapılarak faile taksirli suçtan dolayı ceza verilecektir”(179)…
Hukuka uygunluk nedenlerinde sınırın taksir ile aşıldığı hâllerde ceza sorumluluğuna gidilebilmesi fiilin taksirle işlenebilmesine ve kanunda suç olarak tanımlanmasına bağlıdır(180).…
Bu noktada Yargıtayın sanık hakkında hukuka uygunluk nedenlerinde sınırın taksirle…
TCK’nın 27’nci maddesinin birinci fıkrası yalnızca meşru savunma kapsamında düşünülmemelidir.…
TCK’nın 27’nci maddesinin ikinci fıkrasında “Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza”…
Yargıtayın bir başka kararında(199) TCK’nın 27’nci maddesinin birinci fıkrasının uygulanabilmesi için “hukuka uygunluk nedenlerinde sınırın kast olmadan aşılması gerektiği” vurgulanmıştır. Karara konu olayda, görevli polis memurları alınan ihbar doğrultusunda ekip hâlinde olay yerine intikal etmiştir. Şüpheli şahıslara kimlikleri sorulmuş, kimliği olmadığını söyleyen bir şahıs hızla olay yerinden uzaklaşmaya çalışmıştır. Kovalama esnasında kaçan şahıs görevli memurun silahından çıkan merminin isabet etmesi sonucu olay yerinde ölmüştür. Sanık polis memuru savunmasında maktule “dur!” ihtarında bulunduğunu, havaya uyarı ateşi açtığını ancak şahsın kaçmaya devam ettiğini ve koşarken elinin belinde olduğunu ifade etmiştir. Maktûl, koşarken yere düşen sanığın elinde bulunan silahın ateş alması sonucu vurulmuştur. Fail, belli bir sonuca yönelik hareket ederken gerçekleşebilecek diğer sonuçları önemsiz görüp göze alıyor ve bu sonuçlar da gerçekleşiyorsa olası kastla hareket…
AİHS’nin 2’nci maddesinin ikinci fıkrasında yaşam hakkına ilişkin istisnaî düzenlemeler…
Kolluk kuvvetleri tarafından kullanılan gücün gerekliliği ve orantılılığı AİHM kararlarında…
AİHM’nin Aydan v. Türkiye kararı(202) meşru savunma sınırının yaşam hakkı bağlamında tartışıldığı bir karardır. 6 Eylül 2005 tarihinde Siirt ilinin Eruh ilçesinde, eylem yapan gruba karşı yürütülen operasyon esnasında askerî araçtan ateş açılmış, ancak o esnada otobüs beklemekte olan A. Aydan’ın ölümüne sebebiyet verilmiştir(203).…
