Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel +
pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
Sayfa 260Sigortacının yasal halef sıfatıyla açtığı rücu davasına selef sigorta ettiren ile zarardan sorumlu kişi arasındaki sözleşme ilişkisinden doğan uyuşmazlıklara bakmakla yükümlü (olayda görevsizlik kararı vermiş olan) Sulh Mahkemesinde mi, sözleşme ilişkisinin mevcut olmadığı belirlendiği takdirde (olayda görevsizlik kararı vermiş olan) Ticaret Mahkemesinde mi yoksa (olayda görevsizlik kararı veren mahkemeler arasında bulunmasa dahi) Asliye Mahkemesinde mi bakılacağı
T.C.…
YARGITAY…
20. HUKUK DAİRESİ…
E. 2015/14779…
K. 2016/6993…
T. 15.6.2016…
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.…
Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi, dava dışı sigortalı ile davalılar arasında kira…
Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi ise taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığından…
TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen haleflik, yasal, sınırlı ve cüz’î haleflik niteliğindedir.…
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarihli ve…
Buna göre, sigortalının halefi olan davacı, davalıların kusuru sebebiyle oluşan zararın…
YORUM…
Karar, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Sulh Hukuk Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlığına ilişkindir. Her iki mahkeme de görevsizlik kararı vermişlerdir. …
Olayda davacı sigortacı, yasal haleflik hakkına dayanarak zarardan sorumlu olduğunu öne sürdüğü kişiye karşı rücu davası açmıştır. …
- Ticaret Mahkemesi, davacı sigortacının sigorta ettireni ile sorumluluğu öne sürülen davalı arasında kira ilişkisi bulunduğuna ve bu ilişki dolayısıyla açılacak davalarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermiştir. …
- Sulh Hukuk Mahkemesi ise (karardan anlayabildiğimize göre) taraflar (sigortacı ile davalı) arasında kira ilişkisinin bulunmadığı; kira ilişkisinin dava dışı sigorta ettiren ile kurulmuş bulunduğu; olayda sigortacının çalınan araçlar için sigorta tazminatı ödeyip, rücu davası açtığını bu sebeple görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu belirtmiştir. …
Bu çerçeve içinde, karardan anlaşılabilen verilere göre değerlendirme yaparsak, Sulh Hukuk Mahkemesinin vardığı sonuç yerinde sayılamaz çünkü yasal halefliğe dayalı davalarda, görevli mahkeme davacı sigortacı dikkate alınarak değil, onun selefi (hukuken yerini almış olduğu) sigorta ettiren(başkası lehine sigortada sigortalı) dikkate alınarak saptanır. Eğer sigorta ettiren ile davalılar arasında kira ilişkisi varsa ve dava da bu ilişkiden kaynaklanmış sayılmak gerekmekteyse, Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olabilecektir. …
Yargıtay ise, dava konusu istemin “davalının kusuruyla verdiği zararın tazminine” yönelik olduğuna ve bu davalarda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli sayılması gerektiğine hükmetmiştir. …
Bu kararın tartışmaya açık olduğunu düşünmekteyiz. …
- Kusur gerek sözleşmesel sorumlulukta gerek sözleşme dışı sorumlulukta karşımıza çıkabilen bir olgudur. …
- Eğer sigorta ettirenle davalı arasında bir sözleşme ilişkisi (mesela kira sözleşmesi) kurulmuş ve davalı daha sonra bu ilişkiden kaynaklanan borçlarını kusuruyla ihlâl etmişse (ve sigortacının tazmin ettiği zarar…
- Buna karşılık, sözleşme ilişkisi dolandırıcılık suçu kapsamında ve sigorta edilen değerlerin çalınmasına olanak sağlamak için kurulmuş ise ve/veya baştan itibaren geçersiz sayılması söz konusu ise, o takdirde sözleşmeye değil, haksız eyleme (de) dayanılabilir. …
- Türk Borçlar Kanunu, istemin davacının (olayda sigorta ettirenin) en lehine giderim olanağı sağlayan sebebe dayanmış sayılması gerektiğini öngörmektedir (TBK m.60). Görevli mahkemenin hangisi olduğu hakkında karar verirken bu hususun da göz önünde tutulması lâzımdır. …
Tam hasara uğramış olan aracın hurdasının sigorta sözleşmesindeki yeni değer klozu uyarınca aracın yenisinin alınması için gereken tutarı tazminat olarak ödemiş bulunan kasko sigortacısına ait olacağı
Yasal haleflik hakkına dayalı rücu davasının görüleceği mahkeme, sigorta ettiren ile zarardan sorumlu kişi arasındaki hukuksal ilişki göz önünde tutularak belirlenmelidir.