OLAY
İş kadını (A) müstakil evinin en alt katına bir kapalı havuz inşa edilmesi için mimar…
01.04.2018 tarihinde (M), (A)’nın kurucu ortağı olduğu ABC A.Ş.’den 10 ton mermer…
(M), ayrıca işleri kötüye gittiği için Büyükada’daki yıllık kirası 30.000 TL olan…
SORULAR/CEVAPLAR
1) (A)’nın işlerinin düzelmeyeceğine ikna olan (M), (A)’nın kurucu ortağı olduğu şirkete olan 5000 USD’lik borcunun (A)’nın kendisine olan borcundan düşülmesini ister. (M)’nin (A)’dan olan alacağı ile ABC A.Ş’ye olan borcunu takas etmesi mümkün müdür?
Takas, Borçlar Kanunu’nun ‘Borçların ve Borç İlişkilerinin Sona Ermesi’ bölümünde düzenlenen bir diğer borcun sona erme halidir. BK m. 139/1 uyarınca “İki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir.” Bu hükümden hareketle öğretide takas için dört şartın bir arada bulunması gerektiği ifade edilmektedir. Takastan bahsedilebilmesi için öncelikle takasa konu olacak borçların aynı cins borçlar olması gerekir (“türdeşlik şartı”).Uygulamada takas genellikle para borçlarında karşımıza çıkmaktadır. Bunun dışında takas hakkına sahip olabilmek için, bu hakkı kullanacak kişinin karşı tarafa hem borçlu, hem de ondan alacaklı olması gerekmektedir (“karşılıklılık şartı”). Takas beyanında bulunacak kişinin karşısındaki borçludan olan alacağı “asıl alacak” ve karşı tarafa olan borcu “karşı alacak” olarak isimlendirilebilir. İşte bu asıl alacak ve karşı alacak ilişkisinin taraflarının aynı kişiler olması gerekmektedir. Üçüncü şart, asıl alacağın talep/dava edilebilir bir alacak olmasıdır. Aslında BK m. 139’da her iki borcun da muaccel olması gerektiği ifade edilmekteyse de, bu hüküm amacına göre yorumlanmalı ve sadece takas beyanında bulunacak olan kişinin asıl alacağı bakımından talep edilebilirlik şartı aranmalıdır (“talep edilebilirlik şartı”).Son olarak takas beyanında bulunulması gerekmektedir, başka bir ifadeyle takas otomatik bir şekilde gerçekleşmediği gibi, bir dava yoluyla ileri sürülmek zorunda da değildir (“beyan şartı”).
Somut olayda takas beyanında bulunan kişi (M)’dir. (M), (A)’dan olan 10.000 USD’lik asıl alacağı ile ABC Şirketine olan 5000 USD’lik borcunu takas etmek istemektedir. Takasın geçerli olarak ileri sürülebilmesi için gereken şartlardan karşılıklılık şartı burada mevcut olmadığı için (M)’nin bu beyanı geçerli olmayacaktır. (A)’nın, söz konusu şirketin kurucu ortağı hatta tek ortağı olması dahi bu sonucu kural olarak değiştirmeyecektir. Zira ABC Şirketi, kendi tüzel kişiliğini haiz, (A)’dan ayrı bir borçlu olarak değerlendirilecektir.Sonuç olarak (M)’nin bu takas beyanı hüküm doğurmayacaktır.
2) (A), 10.000 USD’lik borcunun muaccel olduğu gün olan 01.06.2018’de (M)’yi arayarak, (M)’nin kira bedeli borcu olan 30.000 TL’yi kendi borcundan düştüğünü söyler. (M) ise (A)’nın iş hayatı ve özel hayatını karıştırdığını, böyle bir şeyin mümkün olmadığını, kendisiyle mahkemede hesaplaşacağını söyler. (A)’nın bu beyanının geçerliliğini ve (M)’nin itirazının yerindeliğini( tartışınız.
Somut olayda takas beyanında bulunan kişi (A)’dır. (A)’nın asıl alacağı, (M)’den olan 30.000 TL’lik alacağıdır ve bu alacağın vadesi 01.07.2018’dir. Karşı alacak ise (A)’nın (M)’ye olan 10.000 USD’lik borcudur ve bunun vadesi ise 01.06.2018’dir. (A), 01.06.2018 tarihinde (M)’den olan asıl alacağı ile (M)’ye olan borcunu takas etmek için beyanda bulunmuştur. Hatırlanacağı üzere takas beyanının geçerli olabilmesi için karşılıklılık, türdeşlik, talep edilebilirlik ve beyan şartlarının bir arada bulunması zorunludur. Söz konusu alacak/borçlar açısından karşılıklılık ve türdeşlik şartlarının mevcut olduğu ortadadır. Bununla birlikte talep edilebilirlik şartının ayrıca incelenmesi gerekmektedir.
Yukarıda da açıklandığı üzere, her ne kadar BK m. 139’da “her iki borç muaccel ise” ifadesine yer verilmiş olsa da, takas beyanının geçerli olabilmesi için asıl alacağın talep edilebilir olması yeterli kabul edilmektedir.Somut olayda takas beyanında bulunan (A)’nın asıl alacağı olan 30.000 TL 01.06.2018 tarihinde henüz muaccel olmamıştır, bu nedenle talep edilebilir değildir. (A)’nın borcunun (karşı alacağın) muaccel olması, bu açıdan bir fark yaratmayacaktır. (A)’nın takas beyanı, talep edilebilirlik şartı gerçekleşmediği için geçerli değildir. Bununla birlikte (M)’nin, söz konusu borçların farklı ilişkilerden kaynaklandığına yönelik itirazı da yerinde değildir. Zira takas beyanının geçerli olması için önemli olan, söz konusu borçların aynı hukuki ilişkiden kaynaklanması değil, aynı cins borçlar olmasıdır. Bu nedenle borçlardan birinin kira sözleşmesinden, diğerinin eser sözleşmesinden doğmuş olması takas için bir engel teşkil etmemektedir.