Yüksek seviye gösteren umumî ve hususi, kapalı veya akar suların taşmasiyle su altında kalan veya su baskınlarına uğrayabilecek olan sahaların sınırları Cumhurbaşkanı kararı ile tesbit ve ilân edilir.
Birinci madde hükümlerine göre tesbit ve ilân edilen sahaların sınırları içinde suların akmasına engel olan bina, tesisler, fidan, ağaç, set, savak gibi mânialarla değirmen ve sulama arkları hakkında aşağıdaki hükümler tatbik olunur:
a) Bina ve tesisler hakkında İstimlâk hükümlerine göre muamele yapılır. Bu bina ve tesislerin arsaları ve bitişik arazileri sahiplerinin faydalanabilecekleri durumda ise, bunların kıymetleri istimlâk bedelinden indirilir ve arsa veya arazi sahiplerine terkedilir.
b) Fidan, ağaç ve asmalıklarla esaslı bent ve savaklar belediye sınırı içinde ise belediye encümeninin, bu sınır dışında ise vilâyet daimî encümeninin seçeceği üç vukuf ehli tarafından kıymetleri takdir edilerek, bedelleri sahiplerine peşinen ödendikten sonra kaldırılır veya yıkılır. Bunların takdir olunan kıymetleri için tebliğ tarihinden itibaren beş gün zarfında ilgililerce vilâyet idare heyetlerine itiraz edilebilir. Vilayet idare heyetlerinin nihayet bir ay içinde karar vermeleri lâzımdır. Bu kararlar icrayı durdurmaz. Ancak bu fıkra hükmü dairesinde kaldırılacak veya yıkılacak olan fidan, ağaç ve asmalıklarla bent ve savakların kısmen veya tamamen başka yerlere nakli için sahiplerince alâkalı makamlara yazı ile vuku bulacak müracaatlar üzerine, lüzumlu ve mümkün mühletler verilir. Bu hallerde takdir edilmiş olan bedellerden nakledilen kısımlara isabet eden miktarlar indirilir. Kaldırılan fidan, ağaç ve asmalıkların arazisi sahiplerince hiç bir surette kullanılmıyacak hale girmiş bulunursa, bunlar da (a) fıkrası hükümlerine göre istimlâk olunur.
c) Yukarıki fıkralara göre takdir edilecek bedeller Nafia Vekilliğince ödenir. Ancak Devlet ve belediyeye ve hususi idarelerle köy hükmi şahıslarına ait olan bina, tesisler, fidan, ağaç ve asmalıklarla diğer mânialar için hiç bir tazminat verilmez.
d) Âdi bent ve setlerle çit, dolma ve toprak birikintisi gibi mânialar da hiç bir tazminat verilmeksizin kaldırılır.
e) Baskın sahalarının dışındaki değirmenlere, sınai tesislere veya ekim sahalarına giden ve su baskın sahasından geçen ark ve kanallardan zararlı olanların fennî icaplara uygun olarak düzeltilmeleri için sahiplerine kâfi bir mühlet verilir. Bu müddetin sonunda düzeltilmedikleri takdirde yukarıki hükümler tatbik olunur.
Birinci madde hükümleri dairesinde tesbit ve ilân edilmiş olan sınırlar içinde tesisat, inşaat veya tadilât yapmak, fidan veya ağaç dikmek yasaktır. Müsaade verilmesi, Su İşleri Müdürünün, bulunmıyan yerlerde Nafia Müdürünün fennî mahzur olmadığı hakkında rapor vermiş olmasına bağlıdır.
Birinci fıkra hükmüne muhalif olarak izin istihsal edilmeden yapılan ve suyun akmasına veya su seviyesinin yükselmesine tesiri olan tesisat, inşaat veya tadilât, dikilen fidan veya ağaçlar mahallî Su İşleri Müdürünün, yoksa Nafia Müdürünün teklifi üzerine valinin karariyle yıktırılır veya kaldırılır ve bu hususta yapılan masraflar sahiplerinden alınır.
Daimî bakıma tabi olsun olmasın kenar ve setlerin taşkın sularla yıkılma tehlikesine veya halkın su afetine maruz bulunduğunu görenler, bunu derhal mahallin Su İşleri Nafia Müdür ve teşkilâtına veya en yakın muhtarlara, jandarma dairelerine veyahut mülkiye âmirlerine haber vermeğe mecburdurlar.
Bu mecburiyet, suların kabarma ve taşması mevsimlerinde halka ilân edilir.
Tehlikenin aşağı mıntakalara sirayeti ihtimali varsa keyfiyet o mıntakalara da en seri vasıtalarla ihbar olunur.
Taşkın sularla kenar ve setlerin yıkılma ve yarılma tehlikesine maruz bulunması veya yakın arazinin su baskınına uğraması gibi hallerde, hadisenin vukubulduğu mahallin en büyük mülkiye memurunun emriyle tehlike ile karşılaşan köy ve kasabaların 18 yaşını bitirip 50 yaşını doldurmamış bulunan erkekleri, ellerinde bulunan ve yıkıntıları düzeltmeğe yarayacak her türlü alât, edevat ve malzeme ve vasıtalarla tehlike yerine yardıma koşmağa ve gösterilen işlerde çalışmağa mecburdurlar.
Köylünün temin edemiyeceği anlaşılan lüzumlu vasıtaları Nafia Vekilliği önceden kâfi miktarlarda ve taşkın sahalarında bulundurur.
Tehlike ile karşılaşan veya tehlikeye uğrayan mahaller halkı ile bu afetin önlenemiyeceği anlaşıldığı takdirde, tehlike mıntakası dışında kalan komşu köy ve kasabalar halkı da birinci fıkra hükümleri dairesinde yardıma çağırılırlar. Bunlar da gösterilen işlerde çalışmağa mecburdurlar.