Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal, Hakaret

Hüküm : TCK'nın 134/2, 31/3, 62; 125/1, 31/3, 62, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet

Özel hayatın gizliliğini ihlal ve hakaret suçlarından suça sürüklen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hükümler, suça sürüklen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

1- Hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:

Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK'nın 50 ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2000 TL'ye kadar (2000 TL dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanun'un 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3000 TL’ye kadar (3000 TL dahil) adli para cezalarının 5320 sayılı Kanun'un Geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu anlaşılmakla; 12.02.2015 tarihinde doğrudan hükmedilen 1000 TL'den ibaret mahkumiyet hükmüne yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,

2- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince:

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklen çocuk müdafiinin lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Oluşa ve dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuğun mağdurun daha önce facebookta yayımladığı resmini alıp fotoshop yöntemiyle değiştirip mağdurun bir erkekle öpüştüğü şekilde değiştirip facebookta yayımladığı şekilde sübutu kabul edilen eylemi nedeniyle mağdurun söz konusu resmi daha önce facebookta yayımlamış olması ve özel hayata ilişkinde bulunmaması nedeniyle kişisel veri niteliğinde olduğu ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu kapsamında kaldığı, ayrıca fotoshop yöntemiyle değiştirilip mağdurun bir erkekle öpüştüğü izlenimin verilmesi mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici nitelikte bulunması nedeniyle hakaret suçu kapsamında kaldığı, bir fiili ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan suça sürüklenen çocuğun, TCK'nın 44. maddesi gereğince, daha ağır cezayı gerektiren TCK'nın 136/1 maddesinde düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan cezalandırılması, hakaret suçundan ise hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek dosya kapsamıyla uygun olmayan gerekçelere dayalı olarak, suça sürüklenen çocuk hakkında, TCK'nın 134/2. maddesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,

Kabul ve uygulamaya göre de;

1-Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından sosyal yönden inceleme yaptırılması ve mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması,

2- Mağdurun daha önce facebookta yayımladığı fotoğrafın değiştirip yayımlayan suça sürüklenen çocuk hakkında, alt sınırdan fazla uzaklaşılarak temel cezanın belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,

Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.