Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

Hüküm : 1-Sanık ... hakkında; 5271 sayılı CMK'nın 223/2-b maddesi uyarınca beraat,

2-Sanık ... hakkında; 5271 sayılı CMK'nın 223/2-c maddesi uyarınca beraat

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Sanık ... hakkında açılan davaya katılmasına karar verilen ve sanık ... hakkında açılan davaya katılma hakkı hatırlatılmayan Kültür ve Turizm Bakanlığının, CMK'nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan şikayetçi kurumun, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca sanık ... hakkındaki birleşen dosya yönünden davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;

Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Alaçatı Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünce düzenlenen 05/05/2009 tarihli yapı tatil zaptında, kentsel sit alanı içerisindeki 2. grup korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı binanın ana caddeye bakan cephesinde, alt katta, iç duvarlarda sıva yapıldığının, ara yol cephesinde üç adet kapının değiştirildiğinin, tavan boyası yapılmış vaziyette iken çalışmanın durdurulduğunun belirtildiği, sözü edilen yapı tatil zaptına dayanılarak Alaçatı Belediye Başkanlığınca suç duyurusunda bulunulması üzerine soruşturmaya başlandığı, suça konu taşınmazın maliki olan sanık ...'ın 24/07/2009 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığında “şüpheli” sıfatıyla verdiği ifadede, kendisine ait iş yerini 01/05/2009 tarihinde Buğra isimli şahsa kiraya verdiğini, kiracısının, izin almadan içeride sıva ve boya yaptığını, kendisinin de iş yerinin kapılarından üç tanesini eski olduğu için değiştirdiğini, bunun dışında izinsiz herhangi bir uygulama gerçekleştirmediğini beyan ettiği, sanık ...'in ise kolluk kuvvetlerine verdiği 18/08/2009 tarihli ifadede, 01/05/2009 tarihinde ...'dan kiraladığı dükkanın boya tadilatını yaptırdığını, bu konu ile ilgili olarak İzmir Anıtlar Kurulu Başkanlığı ile görüştüğünü, kendisine, proje istenmeden dilekçe verilerek izin alınabileceğinin söylendiğini, bunun üzerine başvuru yaparak boyama işini gerçekleştirdiklerini dile getirdiği, yürütülen soruşturma sonucunda sanık ... hakkında, “eyleme konu olan taşınmazı, suç tarihi itibariyle, hakkındaki soruşturma devam etmekte olan ...'in kullanmakta olduğu, tespite konu işlemlerin de bu şahıs tarafından gerçekleştirildiği” gerekçesiyle 06/10/2009 tarihli Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilirken, sanık ... hakkında aynı tarihli iddianame ile, “2. grup kültür varlığı olarak tescilli taşınmazda izinsiz tadilatlar yaptığı” iddia edilerek, 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açıldığı;

Kovuşturma aşamasında dosya kapsamına giren, İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 10/07/2009 tarih ve 4228 sayılı kararı ile, 05/05/2009 tarihli yapı tatil zaptında tespit edilen izinsiz uygulamaların kaldırılarak, yapının özgün durumuna dönüştürülmesi amacıyla rölövesinin, restitüsyon etüdünün ve restorasyon projesinin hazırlanıp kurula iletilmesine karar verildiği, adı geçen Kurul Müdürlüğünce gönderilen 08/12/2009 tarihli cevabi yazı ile de, bahse konu karar sonrası kendilerine yansıyan bir gelişme ve dolayısıyla da Koruma Bölge Kurulundan alınmış bir izin olmadığının bildirildiği;

Olay yerinde icra edilen keşiften sonra inşaat mühendisi ve arkeolog bilirkişilerce ortak düzenlenen 24/05/2010 tarihli raporda; mevcut sıvalı tavanın üzerine herhangi bir sıva imalatı yapılmadan sadece boya yapıldığının, sözü edilen müdahalenin, 3194 sayılı İmar Kanunu ile Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğindeki basit tamir tanımına uyduğunun, dava konusu olmayan, ancak, aynı parselde bulunan ve binanın 1403 numaralı sokağa doğru devam eden bölümünde, pencere olan kısmın alt tarafının açılarak kapı yapıldığının, daha sonra tekrar kapatıldığının, ayrıca kapı eşiğinde tadilat yapılarak kapının, eşiğin dış tarafına alındığının, bunun da, 2863 sayılı Kanuna göre inşai ve fiziki müdahale olduğunun belirtildiği;

Yapılan yargılama sonunda, 18/06/2010 tarihli karar ile sanık ...'in beraatine, bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda, iş yerinin sahibi olan ... hakkında gereğinin takdir ve ifası için kararın kesinleşmesi beklenmeksizin suç ihbarında bulunulmasına karar verildiği, karara göre işlem yapılarak, 28/09/2010 tarihli yazı ile Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, yürütülen soruşturma kapsamında sanık ...'ın 02/01/2013 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığında “şüpheli” sıfatıyla verdiği ifadede, şikayete konu yerin, maliki olduğu binanın kapı eşiği olduğunu, kapı eşiğinin aynı şekilde durduğunu, yalnızca kapının değiştiğini, binanın giriş kapısının eskimesi nedeniyle kapıyı kasasıyla birlikte yenilediğini, bu olayla ilgili olarak hakkında ek takipsizlik kararı verildiğini, aynı olaydan dolayı tekrar soruşturma açıldığını beyan ettiği, yürütülen soruşturma sonucunda, “şüphelinin eyleminin müsnet suçları oluşturmadığı ve hakkında aynı olayla ilgili olarak daha önce verilmiş Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar bulunduğu” gerekçesiyle 03/01/2013 tarihli Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar'ın verildiği;

Sanık ...'in beraatine ilişkin 18/06/2010 tarihli kararın katılan vekilince temyizi üzerine, Dairemizin 21/03/2014 tarih, 2013/1145 Esas, 2014/7080 Karar sayılı ilamı ile, taşınmaz maliki ... hakkında dava açılması ve davanın incelemeye konu dosya ile birleştirilmesi sağlanarak, sonucuna göre hukuki durum değerlendirmesi yapılması gerekliliğinden dolayı hükmün bozulduğu, bozma ilamına uyulmasına karar veren mahkemece, 24/12/2014 tarihli yazı ile ... hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, yürütülen soruşturma sonucunda, 30/01/2015 tarihli iddianame ile adı geçen sanık hakkında, “üç adet kapıyı değiştirdiği, binanın 1403 numaralı sokağa doğru devam eden bölümünde pencere olan kısmın alt tarafını açarak kapı yaptığı, daha sonra tekrar kapattığı, kapı eşiğinde tadilat yaparak, kapıyı, eşiğin dış tarafına aldığı” iddia edilerek, 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açıldığı, 05/02/2015 tarihinde tensiben verilen birleştirme kararı ile her iki davanın birleştirildiği, yapılan yargılama sonunda, atılı suçu işlemediğinin sabit olduğu gerekçesiyle sanık ...'in; suç işleme kastı olmadığı gerekçesiyle de sanık ...'ın beraatine hükmedildiği anlaşılmış ise de;

Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın, İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 31/03/2006 tarih ve 1314 sayılı kararı ile koruma amaçlı imar planları onaylanan Alaçatı kentsel sit alanı içerisinde yer alıp; İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 04/06/2004 tarih ve 10340 sayılı kararı ile 2. grup korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen taşınmaz olduğu, tescilli taşınmazlarda, binanın içinde yapılan izinsiz müdahalelerin de suç teşkil edeceği, tüm dosya içeriğinden, 05/05/2009 tarihli yapı tatil zaptında açıklanan “iç duvarlarda sıva ve tavanda boya” imalatlarının, suç tarihi itibariyle taşınmazı kullanan sanık ... tarafından izin alınmaksızın yapıldığının ve sözü edilen müdahalelerin, 3194 sayılı İmar Kanununun 21. maddesi kapsamında “basit onarım” niteliği taşıdığının anlaşıldığı, basit onarım niteliğindeki müdahalelerden dolayı tescilli taşınmazın zarar gördüğüne yönelik bir tespit de bulunmadığı, bu nedenle, sanık ...'in eyleminin, 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği;

Sanık ... yönünden ise, 05/05/2009 tarihli yapı tatil zaptında açıklanan eylemler bakımından 06/10/2009 tarihli Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar'ın verildiği, anılan kararın sanığa ve kararda “müşteki” olarak gösterilen Alaçatı Belediye Başkanlığına tebliğ edildiği, 24/05/2010 tarihli bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda suç duyurusunda bulunulması üzerine yürütülen soruşturma sonucunda da 03/01/2013 tarihli Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar'ın verildiği, sözü edilen kararın sadece sanığa tebliğ edildiği, kentsel sit alanı içerisindeki tescilli taşınmazda gerçekleştirildiği iddia olunan izinsiz müdahalelerin, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçunun oluşumuna sebebiyet vereceği, bu nedenle, sanık ... hakkında verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararların, anılan suçtan zarar gören ... adına Kültür ve Turizm İl Müdürlüğüne tebliğ edilmesi gerektiği, dosya içerisinde, adı geçen kuruma tebliğ yapıldığına ilişkin tebligat parçalarına rastlanmadığı anlaşılmakla;

Sanıklar hakkındaki dava dosyaları tefrik edilip, sanık ... yönünden yukarıda izah edildiği şekilde değerlendirme yapılmasında; sanık ... yönünden ise, durma kararı verilerek, 06/10/2009 ve 03/01/2013 tarihli Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararların ... adına Kültür ve Turizm İl Müdürlüğüne tebliğinin ve ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/06/2015 tarih, 2013/7-700 Esas, 2015/241 Karar sayılı ilamında açıklanan sürecin tamamlanması beklenip, sonucuna göre hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sanık ... açısından sair yönleri incelenmeksizin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükümlerin isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.