Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, emlak komisyoncusu olduğunu, davalıya ait taşınmazın satışı için davalının vekili olan eşi ... ile alıcı dava dışı ...' yı bir araya getirdiğini ve aralarında sözleşme düzenlediklerini, sözleşmenin 5. maddesine göre, alıcı ve satıcının sözleşmede satım bedeli olarak kararlaştırılan 565.000.00.TL üzerinden ayrı ayrı %1 komisyon ücreti ödemesi gerektiğini, alıcının kendisine düşen ücretin tamamını ödediğini, satıcı davalının ise 5.650.00.TL komisyon bedelinden 2.000.00.TL ödediğini, bakiye 3.650.00.TL' yı ödememesi nedeniyle aleyhine icra takibinde bulunduğunu, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.

Davalı, husumet yokluğu ve esastan davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile .... İcra Müdürlüğü' nün 2012/2572 esas sayılı icra dosyasında 500.00.TL asıl alacağa vaki itirazın iptaline, bu bedele icra takibinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Her ne kadar mahkemece, davacının katılımı ile düzenlenen komisyon sözleşmesinden sonra davaya konu taşınmazın satışı yönünde davacının katılımı olmadan 26.07.2012 tarihli yeni sözleşme ile taşınmazın satışı yönünde 500.000.00.TL üzerinden anlaşma yapıldığı ve 2. sözleşme ile satışın yapılması sağlandığından satış bedeli olan 500.000.00.TL' nın %1' inin yarısı olan 2.500.00.TL komisyon ücreti isteyebileceği bunun 2.000.00.TL' sını önceden tahsil ettiğinden bakiye 500.00.TL üzerinden icra takibinin devamına karar verilmiş ise de; Davacı komisyoncunun, davalıya ait taşınmazın satışı için davalının eşi ve vekili olan ... ile alıcı ...' yı bir araya getirdiği ve taşınmazın 565.000.00.TL üzerinden satılması, alıcı ve satıcının sözleşmede satım bedeli olarak kararlaştırılan 565.000.00.TL üzerinden ayrı ayrı %1 komisyon ücreti ödeyeceği hususunda anlaştırdığı ve bu yönde tarihsiz komisyon akdinin imzalandığı daha sonra satıcı davalının vekili olarak ... ile alıcı ...' nın şahit ... ın katılımı ile taşınmazın 600.000.00.TL bedelle satışı yönünde 26.07.2012 tarihli sözleşme imzaladıkları, alıcının satıcıya toplam 500.000.00.TL ödeme yaptığı ve bakiye 100.000.00.TL' nın tahsili yönünde de satıcı ... tarafından alıcı ... aleyhine .... Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2013/339 Esas sayılı dava dosyası ile dava açtığı, davalı adına vekili olan eşi .... tarafından komisyon ücretine mahsuben 2.000.00.TL ödeme yaptığı, taşınmazın tapuda alıcı adına devredildiği dosya kapsamı ile sabittir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6098 sayılı TBK.' nun 520. maddesinde belirtildiği üzere, “Simsarlık sözleşmesi, taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını ve bu sözleşmenin kurulması halinde aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir.” Yine 6098 sayılı TBK.' nun 521. maddesi gereği de “Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır.” Olayımızda da davacı tellal, davalıya ait taşınmazın satışı için alıcı ve satıcıyı biraraya getirmiş ve daha sonradan da alıcı tarafından taşınmaz tapudan satın alınmış olduğuna göre, artık tellal üzerine düşen görevi yerine getirmiş ve sözleşmede belirtilen 565.000.00.TL bedel üzerinden %1' i olan 5.650.00.TL ücreti ücreti davalı satıcıdan ücret istemeye hak kazanmıştır. Bu bedelden daha önce ödenen 2.000.00.TL mahsup edilerek bakiye 3.650.00.TL asıl alacağın tahsili yönünde karar verilmesi gerekirken mahkemece bu yön gözetilmeden yukarıda yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.