Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, Davalı Sendika ile 17/10/2012 tarihli Sosyal denge tazminatı sözleşmesi imzalandığını, Sözleşme gereğince davalı sendikaya 23.677,18 TL ödeme yapıldığını, Sözleşmenin sözleşme aidatları başlıklı “üyelerden aidat kesilip sendika hesabına yatırılmasına ilişkin” 6. maddesinin (a) fıkrasının Denizli idare mahkemesince iptali üzerine ödenen paranın iadesi için davalı sendikadan talepte bulunulduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle Denizli 4. İcra müdürlüğünde icra takibi başlatıldığını, ancak Davalının borca ve yetkiye itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, borçlunun itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına, lehine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

Davalı, süresinde yetki itirazında bulunarak davalının ikametgâhı yer olan Ankara icra müdürlüğü ve mahkemelerinin yetkili olduğunu yetki itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddini dilemiştir.

Mahkemece, davalı vekilinin yetki itirazında haklı olduğu kanaatine varılarak Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, taraflar arasında imzalanan sosyal denge tazminatı sözleşmesinden kaynaklanan üyelerden kesilip sendika hesabına yatırılan aidat alacağının tahsili istemine ilişkindir.

Uyuşmazlığın konusu, davacı alacaklının kendi ikamet yerinde dava açma yetkisinin bulunup bulunmadığı noktasındadır.

HMK.nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir.

Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir.

Kamu düzenine ilişkin olmayan özel yetki kuralları, genel mahkemenin (m.9) yetkisini kaldırmamakla beraber davacı davasını genel veya özel yetkili mahkemede açmak hususunda bir seçim hakkına sahiptir.

Dolayısıyla dava veya icra takibi, davacının/alacaklının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili icra dairesinde veya mahkemede açılabilir.

Ayrıca 6098 sayılı BK'nun 89. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yerin taraflarca açık veya zımni olarak belirlenmediği durumlarda, para alacağına ilişkin davalarda para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.

Bu durumda, BK’nun 73. maddesi (TBK m.89) ve 1086 Sayılı HUMK’nın 10. maddesi (HMK m.10) uyarınca bir para borcunun alacaklısının, kendi ikamet adresinde dava açmasında (veya İİK’nun 50. maddesi belirlemesiyle icra takibi başlatmasında) bir usulsüzlük bulunmamaktadır(Bkz. HGK’nun 19.03.2014 tarihli 2013/11-630 Esas 2014/332 Karar sayılı kararı).

Yukarıda anılan BK’nun 89. maddesi gereğince, davaya konu Sözleşmede aksi bir hüküm kararlaştırılmadığından sözleşmeden doğan para alacağının tahsili amacıyla açılan eldeki davada Denizli Mahkemeleri bu davaya bakmaya yetkilidir.

Dava yetkili yerde açılmış olup, mahkemece yanlış değerlendirme sonucu işin esası İncelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.