Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirketin aralarındaki cari hesap ilişkisine göre, davalı şirketten toplam 290.140,43 TL alacaklı olduğunu, davalı şirketin, aniden merkezini taşıdığını ve şubelerindeki tüm mallarını boşalttığını, istemesine rağmen müvekkiline mal göndermediğini, İİK'nın 177. maddesinde, bu gibi hileli işlemlere teşebbüs edilmesinin doğrudan doğruya iflas nedeni sayıldığını, öte yandan borçlarını da ödemeyecek durumda olan şirketin borca batık hale geldiğini ileri sürerek, davalı şirketin iflasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin usul ve yasaya uygun olarak adres değişikliği yaptığını ve bu değişikliği ilgili yerlere bildirdiğini, bu hususun hileli işlem olarak değerlendirilemeyeceğini, şirketin zarar etmiş olmasının iflas ettiği anlamına da gelmeyeceğini, üçüncü kişilerdeki alacaklarını tahsil etmesi halinde borçlarını büyük ölçüde kapatacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Müdahiller vekilleri, davalı şirketin iflasını istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı şirketin borca batık olmadığı tespit edildiğinden, İİK'nın 179. maddesine dayalı iflas isteminin yerinde olmadığı, davalı şirketin hem bankalara hem de diğer şirketlere olan borçlarından dolayı aleyhinde icra takipleri başlatıldığı, bu takiplerin borcun ödenmesi suretiyle kapatıldığına ilişkin dosyaya herhangi bir delil ve belge sunulmadığı, dava açıldıktan sonra malların muhafazası amacıyla alınan tedbir kararının icra müdürlüğünce infazı sırasında, davalı şirket müdürü tarafından, Ostim'deki işyerinin kapatıldığının, yeni taşındıkları işyerindeki malların da bir başka icra dosyasında haczedildiğinin, şirketin başkaca menkul ve gayrimenkul malvarlığı bulunmadığının bildirildiği, bu durumda, davalı şirketin taahhütlerinden kurtulmak amacıyla kaçtığı, alacaklıların haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunduğu, ödemelerini tatil etmiş olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.