Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki iflasın açılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davacı oto lastikleri ile çeşitli marka akü ve oto malzemeleri sattığını, davalının taşımacılık yaptığı araçlarda kullanmak üzere düzenlenen fatura ile miktar ve özellikleri belirtilen lastik ve akülerin bedeli olan 50.000,00-TL borcuna karşılık iki adet çek verdiğini, çeklerin süresi geldiğinde bankada karşılığı çıkmaması üzerine icra takibi başlattığını, kesinleşen takip sonucunda ödeme yapılmaması üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na "karşılıksız çek kullanılarak nitelikli dolandırıcılık" suçunun işlendiği gerekçesiyle yapılan şikayette kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, 08.02.2016 tarihli itirazın ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2016/3060 D. İş sayılı kararıyla reddedildiğini, tüm hukuksal ve cezai işlemlerden netice alınmaması üzerine görülmekte olan davanın açıldığını ileri sürerek davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3145 Esas sayılı dosyasındaki mevcut haciz tutanağında haciz yapılan adres ile ödeme emri tebliğ edilen adresin ev bu dava dilekçesinde gösterilen adresin farklı olduğu, ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste hacze gidilmediği, davacının davalı şirketin adres değişikliğini ispat edemediği, davalı şirketin isim değiştirdiği iddiası bakımından ise Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazı cevabı ile şirketin Ticaret ünvanını değiştirmediğinin anlaşıldığı, davacının borçlunun malum yerleşim yeri olmadığını, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçtığını, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunduğunu, veyahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını sakladığını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi tarafından İİK’nın 177. maddesi gereği doğrudan iflas şartlarının oluşmadığı, davacı borçlunun hileli davranışlarla borcunu ödemediğini, adresini ve şirket adını değiştirdiğini ileri sürmüş ise de, takibin kesinleşmesinden sonra haciz işlemi borçlunun ikametgahında yapılmamış,

karşılıksız çek vermek suretiyle dolandırıcılık nedeniyle yapılan şikayet sonucu kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karar kesinleştiği, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın doğru olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.-