Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

Taraflar arasındaki “tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 2.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.09.2012 gün ve 2012/120 E. 1081 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 25.02.2013 gün ve 2012/19288 E. 2013/ 3051 K. sayılı ilamı ile;

(... Uyuşmazlık, işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye ve kira parasının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından tahliye yönünden temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde davalının kiracı olduğu kiralananda müvekkilinin büfe işletmeciliği işini yaparak ailesinin geçiminin temin edeceğini, davalıya ihtarname ile 01.01.2012 tarihinde başlayacak olan yeni dönem için kira kontratının yenilenmeyeceğini, 31.12.2011 tarihinde mecuru tahliye ederek boş olarak teslimini, aksi halde aleyhine ihtiyaç nedeni ile tahliye davası açılacağını, halen ödenmekte olan 250,00.-TL kira bedelinin dükkanın konumu, mevki ve emsallerine göre düşük olduğunu, 01.01.2012 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 900,00.-TL olarak ödenmesinin ihtar edildiğini, davalının ihtarnameye rağmen taşınmazı tahliye etmediğini, müvekkilinin işyeri ihtiyacı bulunduğundan davalının kiralanandan tahliyesini, taşınmazın aylık kira bedelinin 01.01.2012 tarihinden itibaren 900,00.-TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, 2011 yılı aylık kira bedelinin 150,00.-TL olduğunu, ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne davalının kiralanandan tahliyesine ve 01.01.2012 den itibaren geçerli olmak üzere aylık kira bedelinin 250,00.-TL olarak tespitine karar verilmiştir.

6570 sayılı Yasanın 7/b ve c maddesi (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 350.maddesinin son fıkrası) hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının İİK.nun 272. maddesinin kıyasen uygulanması suretiyle kira sözleşmesinin bitimini takip eden bir ay içinde açılması gerekir. Daha önce veya bu bir aylık süre içerisinde sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin tahliye iradesi kiracıya bildirilmiş ise bu bildirimi takip eden dönem sonuna kadar dava açılabilir. Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.

Olayımıza gelince; Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 01.11.1988 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın dayandığı sözleşmenin başlangıç ve bitiş tarihleri esas alındığında 08.02.2012 tarihinde açılan dava, sözleşmenin bitimini takip eden bir ay içinde açılmadığından süresinde değildir. Mahkemece, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir..)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava ,işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.

Davacı vekili, davalının davacıya ait dükkan nitelikli taşınmazda 01.01.1988 başlangıç 31.12.1988 bitiş tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olarak bulunduğunu, davacının oğlunun işyeri açmak istemesi nedeniyle taşınmaza ihtiyacı bulunduğunu, tahliye isteğinin 12.12.2011 tarihli noter ihtarnamesi ile davalıya bildirildiğini, 15.12.2011 tarihinde tebliğ edilen ihtarnameye rağmen taşınmazın tahliye edilmediğini belirterek işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliyeye karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili ; ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Yerel Mahkemece; ihtiyacın samimi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçelerle bozulmuştur.

Yerel Mahkemece; taraflar arasındaki sözleşmenin başlangıç tarihinin 01.01.1988 olduğu önceden ihtarname de gönderildiği gözetildiğinde davanın süresinde açıldığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık taraflar arasındaki kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 01.01.1988 mi yoksa 01.11.1988 mi olduğu, varılacak sonuca göre davanın süresinde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır.

Mülga 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun’un 7/b ve c maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 350.maddesinin son fıkrası) hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının 2004 sayılı İİK.nun 272. maddesinin kıyasen uygulanması suretiyle kira sözleşmesinin bitimini takip eden bir ay içinde açılması gerekir. Daha önce veya bu bir aylık süre içerisinde sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin tahliye iradesi kiracıya bildirilmiş ise dava bu bildirimi takip eden dönem sonuna kadar dava açılabilir.

Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 01.01.1988 başlangıç 31.12.1988 bitim tarihli olduğu görülmektedir. Davacı tarafından davalıya gönderilen 12 Aralık 2011 tarihli Balıkesir 1. Noterliği'nin ihtarnamesinde işyeri ihtiyacı nedeniyle 01.01.2012 tarihinde başlayacak dönem için sözleşmenin yenilenmeyeceği belirtilerek 31.12.2011 tarihinde mecurun tahliye edilmesi istenmiş, ihtarname 15.12.2011 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir.Bu durumda 08.02.2012 tarihinde açılan dava süresinde olup yerel mahkemenin bu yöne ilişkin direnme kararı yerindedir.

Ne var ki işin esasına yönelik diğer temyiz itirazları Özel Dairece incelenmediğinden dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun olup davalı vekilinin işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 6.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 15.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.