6306 SAYILI AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN AÇISINDAN MÜLKİYET HAKKININ SINIRLANDIRILMASI
Araş. Gör. Adem AVCI…
Giriş
Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Türkiye’de 1900’lü…
Türkiye, sürekli deprem riski altında olmasına rağmen, mevcut yapıların büyük bir…
Anayasa’nın 17. maddesinde, “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” Bu…
İşte, Türkiye’deki deprem gerçeği karşısında ve pozitif yükümlülüğün bir gereği…
Bu çalışmada, özel mülkiyette bulunan taşınmazların maliklerinin mülkiyet hakkından…
I. Genel Olarak Mülkiyet Hakkı ve Sınırlandırılması
Kamu düzeni ve toplum hayatı gibi birtakım gereklerden ötürü temel hak ve özgürlüklere…
İnsan hakları önem ve öncelik bakımından bir hiyerarşiye tabi tutulursa, en önemli…
Mülkiyet hakkı, ayni bir hak olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayni hak ise, herkese…
Mülkiyet hakkı, hem bireyin birey üzerindeki egemenliğinin bir aracı hem de devlete…
Nitekim, mülkiyet hakkının sınırlandırılmasının kapsamı hem ulusal hem de uluslararası…
“Ancak yukarıdaki hükümler hiçbir biçimde, bir Devletin, mülkiyetin genel yarara uygun olarak kullanılmasını denetim altına almak ya da vergilerin yahut diğer yükümlülüklerin yahut para cezalarının ödenmesini temin etmek üzere gerekli gördüğü nitelikteki yasaları yürürlüğe koyması yetkisine halel getirmeyecektir.”…
AİHM, davalı Devlet tarafından mülkiyet hakkının ihlal edilip edilmediğini AİHSEP…
Ulusal mevzuatımız açısından ise durum şöyledir: Hem 1982 Anayasası’nda hem de Türk…
II. 6306 Sayılı Kanun ile Mülkiyet Hakkına Müdahale
6306 sayılı Kanun,…
A. Risksiz Yapıların Projeye Tabi Tutulabilmesi
6306 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 7. fıkrasına göre, “Bu Kanunun uygulanması için belirlenen alanların sınırları içinde olup riskli yapılar dışında kalan diğer yapılardan uygulama bütünlüğü bakımından Bakanlıkça gerekli görülenler de bu Kanun hükümlerine tabi olur.”…
Belirtmek gerekir ki, böyle bir düzenleme öncelikle Kanun’un düzenleniş amacı ve…
Söz konusu müdahale yetkisinin, “Bakanlıkça gerekli görülenler” ibaresiyle muğlâk bir ifadeye bağlanmış olması da “belirlilik”, “kanunilik” gibi birtakım idare hukuku ilkelerine ve dolayısıyla “hukuk devleti” ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.…
Risksiz yapıların projeye tabi tutulabilme durumu, Anayasa’nın 13. maddesinde öngörülen…
Mülkiyet hakkına getirilecek sınırlamalar, aynı zamanda Anayasanın sözüne ve ruhuna…
TBMM Esas Komisyon Raporu’nda Bakanlar Kurulu’na tanınan yetkinin verilecekse de…
Nitekim, Anayasa Mahkemesi de 27.2.2014 tarihinde vermiş olduğu kararıyla, yukarıda…
B. Tasarrufların Kısıtlanması
Tasarrufların kısıtlanması, Kanun’un 4. maddesinde düzenlenmiştir. İlk fıkraya göre,…
Bu düzenleme, mülkiyet hakkına bir müdahaledir. Çünkü, mülkiyet hakkının sahibine…
Söz konusu düzenleme açısından mülkiyet hakkını zedeleyecek husus, “geçici olarak…
Ölçülülük ilkesi, kamu otoritesine, elindeki sınırlama sebeplerine dayanarak öngörülen…
AİHM kararlarında ölçülülük ilkesi, mülkiyetten yoksun bırakılma anlamında başvurulan…
Sporrong ve Lönnroth-İsveç davasında, kamulaştırma izni ile inşaat yasağının uzun bir süre için öngörülmüş olmasının, toplumun genel yararının gerekleri ile bireysel yarar arasındaki dengeyi bozduğu yönünde hüküm tesis edilmiş ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.…
Nitekim, Anayasa Mahkemesi de söz konusu fıkrayı, Kanun kapsamındaki proje ve uygulamaların…
Kanun’un 4. maddesinin üçüncü fıkrasına göre ise, “Uygulama sırasında Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından talep edilmesi hâlinde, hak sahiplerinin de görüşü alınarak, riskli alanlardaki yapılar ile riskli yapılara elektrik, su ve doğal gaz verilmez ve verilen hizmetler kurum ve kuruluşlar tarafından durdurulur.” Bu…
Başvurucu ailesiyle birlikte çöplük alanında bir gecekondu yapmış ve çöplük patlaması…
Öneryıldız davasında da görüldüğü gibi, Devlet pozitif yükümlülüklerinin gereği olarak…
Nitekim, Anayasa Mahkemesi de söz konusu fıkranın, Anayasa’ya aykırı olmadığına karar…
C. Kararların En Az Üçte İki Çoğunlukla Alınması
Riskli binanın yıkılmasından sonra, yapılacak işlemler konusunda alınacak kararların,…
“Üzerindeki bina yıkılarak arsa hâline gelen taşınmazlarda daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerin muvafakatleri aranmaksızın Bakanlığın talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce resen terkin edilerek, önceki vasfı ile değerlemede bulunularak veya malik ile yapılan anlaşmanın şartları tapu kütüğünde belirtilerek malikleri adına payları oranında tescil edilir. Bu taşınmazların sicilinde bulunan taşınmazın niteliği, ayni ve şahsi haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerh, hisseler üzerinde devam eder. Bu şekilde belirlenen uygulama alanında cins değişikliği, tevhit ve ifraz işlemleri Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından resen yapılır veya yaptırılır. Bu parsellerin malikleri tarafından değerlendirilmesi esastır. Bu çerçevede, parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hâsılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu karara katılmayanların bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları, Bakanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. Bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlıkça uygun görülenler TOKİ’ye veya İdareye devredilir. Bu durumda, paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılır.”…