Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

Taraflar arasında görülen davada ... ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/12/2014 tarih ve 2014/644-2014/526 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08/03/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ... ile davalı vekili Av. ... ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin 29.01.2010 tarihinde faaliyete başladığını, .. .. taşımacılığı pazarında ihtiyaca yönelik olarak ..../.... limanı ile ..../... limanı arası taşıma hattını oluşturduğunu, davalının ise bu hattın açılmasından evvel ..../....-.... hattında faaliyet gösterdiğini, davalının Türkiye/Avrupa .. .. hatlarında hakim durumda bulunduğunu, müvekkilinin yaptığı rekabetten rahatsız olduğunu, finansal gücünü kullanarak .... varışlı hatlarda 200 Euro indirim yaptığını, bununla yetinmeyen davalının 3,5 ay sonra ..../.... hattını açtığını, bunun üzerine davacının .... hattında indirime gittiğini, davalının ise bu indirime rağmen % 21-25 daha düşük ücret belirlediğini, hatta yeterli seviyede taşıma yapılamadığından bir gemiyi .... hattından .... hattına gönderdiklerini, sürekli fiyatlarını düşürmek zorunda kaldıklarını, .... seferini 23.11.2010 tarihinde tüm faaliyetlerini ise 23.12.2010 tarihinde durdurduklarını, Türkiye/Avrupa .. .. pazarından çekildiklerini, davalının 4054 sayılı Kanun'un 6. maddesi anlamında hakim durumu kötüye kullandığını, yıkıcı fiyat politikası uyguladığını, olay nedeniyle davacının büyük zarara uğradığını, 4054 sayılı Kanun'un 58. maddesi gereğince üç kat tazminata hak kazandıklarını ileri sürerek, davalının 4054 sayılı Kanun'un 6. madddesine aykırı eylemleri nedeniyle uğradıkları 78.000.000 TL zarardan şimdilik 30.000 TL maddi zarar, 30.000 TL üç kat tazminat alacağı, 30.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, 818 sayılı BK'nın 60. maddesine göre zararın öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde davanın açılabileceğini, şikayetin yapıldığı tarih itibariyle zararın öğrenildiğini, Rekabet Kurulu'na başvurulmasının zamanaşımını kesmeyeceğini, davacının şu anda herhangi bir faaliyette bulunmadığını, kiraladığı gemileri iade ettiğini, Rekabet Kurulu kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, .... 12. İdare Mahkemesi'nin 2013/1754 E. sayılı dosyasının derdest olduğunu, davacının iddialarının dayanağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, 4054 sayılı Kanun'un 58. maddesi uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için yasanın 4,6,7. maddelerinin ihlal edildiğinin tespit edilmesinin gerektiği, karar tarihi itibariyle Rekabet Kurulu kararının kesinleşmediği, davanın zamansız açıldığı gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, zamanaşımı definin mahkemece işin esasına yönelik yapılacak incelemede değerlendirilecek olmasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Dava, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Yasası’nın 58 nci maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacının davasına dayanak yaptığı 4054 sayılı Yasa’nın 6. maddesinde hakim durumun kötüye kullanılması yasaklanmış, 58. maddede ise rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenlerin tazminat isteminde bulunulabileceği belirtilmiştir. Dava konusu eylem nedeniyle, davacı tarafın şikayeti üzerine, Rekabet Kurulu tarafından 01.10.2012 tarihli kararla 841.199 TL idari para cezası uygulandığı, yapılan itiraz sonrası yargılamanın derdest olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Mahkemece, davanın Rekabet Kurulu Kararı kesinleşmeden, zamansız açıldığı gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Oysa, Rekabet Kurulu Kararı'nın kesinleşmesinin tazminat davasının açılması için ön şart olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Davacı, işbu dava açılmadan önce 23.11.2010 tarihinde Rekabet Kurulu'na başvurduğuna göre Rekabet Kurulu'nun davalının hakim durumu kötüye kullandığına dair başvuru ile ilgili yapacağı işlem sonucunun işbu dava için bekletici mesele yapılması gerekir.

Bu itibarla, mahkemece işin esasına girilerek, Rekabet Kurulu Kararı'na konu itirazın sonucu beklenerek, neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınıp yekdiğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 08/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.