Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

1- İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;

2- Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;

Alacaklı tarafından borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrine süresi içerisinde borçlular tarafından, takibe konu senette ciro edilemez şerhine rağmen ciro edildiğini bu nedenle alacaklının yetkili hamil olmadığını, aksi kabul edilse dahi takibe konu senedin lehdarına borcun ödendiğini ve bu iddianın takip alacaklısına karşı ileri sürülebileceğini belirterek borca itiraz ve şikayette bulunulmuş, Mahkemece, lehdar tarafından yapılan cironun temlik cirosu olup geçerli olduğundan takip alacaklısının yetkili hamil olduğu ve ödeme iddiasının takip alacaklısına karşı ileri sürülemeyeceğinden bahisle itiraz ve şikayetin reddine hükmedilmiştir.

TTK.nun 778. maddesi yollaması ile bonolar hakkında uygulanması gerekli kanunun 681. maddesi uyarınca ciro edilemez veya emre yazılı değildir şeklindeki ibarenin yazılması, o senedin kambiyo senedi niteliğini etkilemez ise de, böyle bir şerhi içeren bonoyu "ciro" yolu ile elde eden kişi (yasağa rağmen) ciroya dayalı olarak keşideciyi takip edemez. Bu kaydı kapsayan cirolar ancak alacağın temliki yolu ile devrolunabilir. Bir başka anlatımla senette ciro edilemez kaydının bulunması, senedin kambiyo vasfını ortadan kaldırmayacağı gibi devrine de engel değildir. Diğer taraftan bu durum alacağın temliki hükümlerini doğuracağından keşideci, lehdar ile arasındaki ilişkiden kaynaklanan şahsi defileri ileri sürebilir.

Somut olayda, takibe konu bono üzerinde “bu senet tahsil cirosu ile bankalara ibrazı hariç olmak üzere 3. şahıslara ciro edilemez” kaydı olduğu görülmüştür. Bu durumda lehdar tarafından takip alacaklısına yapılan ciro alacağın temlik hükmündedir.

O halde, borçluların, takibe konu senet lehdarına borcu ödediklerine yönelik şahsi defiyi senedi alacağın temliki yoluyla alan takip alacaklısına da karşı ileri sürebileceklerinden borçluların bu yöndeki iddialarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir.

Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.