Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, davalının verdiği sipariş üzerine 19.7.1995 ve 21.7.1995 tarihli faturalarda cins ve miktarları yazılı tişörtler üzerine baskı işi yapılarak her bir faturanın tanzim tarihinde davalıya teslim edildiğini iş eksiksiz ve ayıpsız olarak yapılıp teslim edildiği ve fatura düzenlendiği halde davalı bedelini ödemediğinden faturalara dayalı olarak icra takibine geçildiğini, ancak davalının malların ayıplı olduğunu ileri sürerek takibe haksız şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek takibe itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş,

Davalı vekili cevabında; tişörtler üzerine yapılan baskı işi gizli ayıplı olup bu durum alıcı firma tarafından bildirilince durumun derhal 9.10.1995 tarihli yıldırım tel ile davacıya duyurulduğunu ayrıca aynı gün ihtar keşide edildiğini, gizli ayıp nedeniyle 71.974 DM. tutarında reklamasyona maruz kaldıklarını, yapılacak hesaplamada bu hususun değerlendirilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuş,

Yerel mahkemenin, davalının süresi içinde muayene ve ihbar külfetini yerine getirmemiş olması nedeniyle işlemiş faiz dışında asıl alacak yönünden davanın aynen kabulüne dair kararı davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davalının yurt dışına göndereceği hazır giyim eşyası ile ilgili pigment kabaran baskı işlemi davacı tarafından üstlenilmiş, baskı işlemleri ikmal edilerek fason işçiliğine ilişkin 19.7.1995 ve 21.7.1995 tarihli faturalar düzenlenmiş ve mallar aynı gün davalıya teslim edilmiştir.

Yüklenicinin ayıba karşı tekeffül borcu onun eseri teslim borcunun bir tamamlayıcısı olup BK.nun 359. md. göre eserin tesliminden sonra iş sahibi işlerin mutad cereyanına göre imkan bulur bulmaz onu muayene etmeye ve bulduğu ayıpları yükleniciye bildirmeye mecburdur. Açık ayıplar yönünden iş sahibi eserin muayenesi sırasında bulduğu ayıpları derhal (vakit geçirmeksizin), gizli ayıpları ise bunların farkına varınca (ortaya çıktığında) hemen ihbar etmek zorundadır. Davacının baskı işini üstlendiği hazır giyim eşyası davalı tarafından ihraç kaydıyla imal olunmuş; yurt dışında bulunan alıcı firma 11.9.1995 tarihli reklamasyon faturası düzenlemiştir. Üzerine pigment kabaran baskı işlemi uygulanan giyim eşyaları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda davacının baskı işlemini yeterli düzeyde ve kalitede yapmadığı, kullanım sonrası akıntı ve bozulmalar meydana geldiği, yıkama ve sürtme haslıklarının düşük olduğu tesbit edilmiştir. Bu ayıplar niteliği itibariyle gizli ayıp niteliğinde olup ihraçtan sonra ortaya çıkmış ve süresinde davacı yükleniciye ihbar edilmiştir. Ayıplar nedeniyle oluşan davalı iş sahibi zararının, davacının hak kazandığı fason işçilik bedelinden mahsubu gerekir. Gizli ayıp nedeniyle davalının uğradığı zarar belirlenerek fason işçilik ücretinden mahsubu gereken miktar saptanmadan satım akdi ile ilgili yasa hükümlerinden sözedilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, karar bozmayı gerektirmiştir.

S o n u ç :. Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına (BOZULMASINA), 9.12.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.