Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmişse de mahiyet itibariyle duruşma isteminin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı yatırım şirketinin yatırımcısı olduğunu, 891.753,41 USD ödeme yaptığını, yatırılan bedelin bir kısmının kar adı altında iade edildiğini, geri kalan 671.190,00 USD kârın ise ödenmediğini, davalı şirket ile yapılan görüşmeler sonrası müvekkilinin yatırmış olduğu ana paranın tamamının sıfırlandığı, hiçbir alacağının olmadığının bildirildiği, davalılar hakkında SPK'ya ve savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, yapılan araştırmalarda müvekkilinin para yatırdığı banka hesabının .... unvanlı bir şirkete ait olduğu ve yatırılan paranın davalı ... tarafından Yeni Zellanda'ya gönderildiğini, davalıların alacaklıların alacağına kavuşmalarını engellemek için hileli davranış içinde olduğunu ileri sürerek müvekkilinin alacaklı olduğunun tespiti ile İİİK 177/1 maddesi gereğince davalıların iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili şirketin müşterisi olmadığını, müvekkili şirkete yatırılan bir bedel bulunmadığını, doğrudan iflas talebi için davacının davalılardan muaccel bir alacağının bulunması gerektiği, davacı bakımından aktif husumet, davalılar yönünden pasif husumetin bulunmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı şirketten ve müvekkilinden alacaklı olmadığını, davacı tarafın alacak ilişkisinin bir dayanağının bulunmaksızın davalıların iflasını istediğini, ... hakkındaki şikayet sonucu açılan ceza davasında beraat kararı verildiğini, eldeki davanın dava şartı yokluğundan usulden, dayanaksız olması açısından ise esastan reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının para yatırdığı banka hesanın dava dışı ... isimli Limited şirkete ait olduğu, bu durumda davacının davalı şirketten alacaklı olduğunun tespiti için şirketler arasında organik bağın varlığının saptanmış olması gerektiği, davalıların davaya konu borçtan dolayı sorumlu olduğu ortaya konularak ispatlandıktan sonra İİK'nun 177. maddesine göre doğrudan iflas davası açılabileceği, gerekçesiyle davanın HMK 114/1-d maddesi uyarınca husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; doğrudan iflas davası açabilmek için öncesinde alacak davası açmanın kanunda yer almadığını, İlk derece Mahkemesince deliller toplanmadan karar verildiğini, davalı şirketin her para yatırımından sonra onay maili gönderdiğini, müvekkilinin davalı şirkette hesap sahibi olduğunu, paranın yatırıldığı banka hesabının dava dışı ... Limited isimli şirkete ait olduğunu, ancak bu banka hesabında işlem yapma yetkisinin sadece davalı "...'e ait bulunduğunu, şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, SPK'nın konuyla ilgili incelemesinin devam ettiğini davalıların hileli faaliyetlerle alacaklılarını zarara uğrattığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ...nun 177.maddesine göre iflas davası açılabilmesi için takip şartı bulunmasa bile davalının davacıya borçlu olması gerektiği, davalılar ile davacı arasında doğrudan alacak-borç ilişkisi bulunmadığı, davacının alacaklı olduğu dava dışı şirket ile davalılar arasındaki organik bağ ispat edilip alacağın davalılar aleyhine ilama bağlandıktan sonra iflas talebinde bulunulabileceği, ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ...nun 177.maddesine dayalı iflasın açılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK177. maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle ;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.