Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : İstinaf Başvurusunun Esastan Reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında doğrudan doğruya iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne, davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı şirket yetkilisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin alacaklarının ödenmemesi nedeni ile açtıkları davada Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/71 Esas, 2021/330 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini, ilamlı icra takibi başlatıldığını, borçluya icra emrinin tebliğ edildiğini, tehiri icra talebinde bulunmadığını ve borcu ödemediğini ileri sürerek, davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir.

1

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/71 Esas sayılı dosyası ile davacı oldukları Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/200 Esas sayılı dosyasının birleştirildiğini, verilen kararı istinaf ettiklerini, davanın sonuçlanması halinde müvekkilinin karşı taraftan alacağı olduğu ortaya çıkacağını, müvekkilinin iflas etmesi halinde tüm alacaklılarının alacaklarının tam ve eksiksiz ulaşmasının mümkün olmayacağını ileri sürerek öncelikle Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/71 Esas sayılı dosyasının istinaftan dönüşünün beklenilmesine, müvekkili şirkete borcu ödemesi için makul bir süre verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise yine makul bir süre verilerek konkordato taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirketin iflasa tabi olduğu, icra emri tebliğine rağmen davalı şirket tarafından icra emrine konu borç ödenmediği, alacaklı tarafından doğrudan doğruya iflas davası açılabilmesi için hükmün kesinleşmesinin şart olmadığı, her ne kadar davalı vekili konkordato talebinde bulunmak için kendilerine süre verilmesini istemiş ise anılı talebin yasal dayanağının bulunmadığı, davalı şirketin temsilcisinin borcu ödemek için talep ettiği sürenin davacı vekilince kabul edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/71E., 2021/330 K., Sayılı dosyasının istinaf edildiğini, İlk derece mahkemesince, şirket yetkilisi tarafından borcun ödenmek istendiğini ve makul süre verilmesi talebinin reddedildiğini, şirket malvarlığının araştırılmadığını, müvekkili şirket için depo kararı verilmediğini, iflas kararının şirket ve alacaklıları için zarar doğuracağını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket yetkilisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı şirket yetkilisi temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İİK'nın 177/4 maddesi uyarınca açılan doğrudan doğruya iflas istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 177 nci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 nci maddeleri,

2

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Doğrudan doğruya iflas İİK’nın 177 nci maddesinde düzenlemiştir. İflasa tabi bir borçlu kendisine gönderilen icra emrine rağmen borcunu ödemezse alacaklı doğruca ticaret mahkemesine başvurarak, borçlunun iflasına karar verilmesini isteyebilir. Alacaklının doğrudan doğruya iflas davası açabilmesi için de hükmün kesinleşmiş olması şart değildir. Borçlu, İİK m. 36 gereğince icranın geri bırakılmasına dair karar almamışsa, ticaret mahkemesi iflas davasına bakmaya devam eder.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

3