Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı gerçek kişinin davalı şirketin yöneticisi olduğunu, davalı şirket ile kardeş/grup şirketi olan olan dava dışı ... İletişim İnş.Tur.Gıda Teks. Oto.San. ve Tic. A.Ş. isimli şirketin müvekkili şirkete yaklaşık 7.000.000,00 TL borçlu olduğunu, dava dışı borçlu şirket aleyhinde icra takipleri başlatıldığını, yapılan itirazların icra mahkemeleri dosyalarında reddedildiğini ve alacağın sübuta erdiğini, dava dışı şirket aleyhine açtıkları alacak davasının ıslahla iflas davasına çevrildiğini, davanın derdest olduğunu, hakkında kesinleşen borç nedeniyle dava dışı şirketin alacağı ödememek ve tahsilatı geciktirmek ve mal kaçırmak amacıyla hileli iş ve eylemlerde bulunduğunu, tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesi gereğince borçtan davalıların da sorumlu olduğunu ileri sürerek dava dışı borçlu ... İletişim AŞ aleyhine başlatılan icra dosyasındaki alacağından şimdilik 10.000,00 TL'nin takip tarihinden itibaren en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu mümkün olmadığı takdirde dosyanın dava dışı borçlu şirketin iflas dosyası ile birleştirilerek borcu ödememeleri halinde iflaslarına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı şirket yetkilisi 28.01.2018 tarihli ıslah dilekçesinde; iflas avansını yatırdığını belirterek davalıların İİK'nun 177 nci maddesinin 1 fıkrası gereğice doğrudan iflaslarına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesi özetle; dava dilekçesinde davacı ile dava dışı ... A.Ş. arasındaki olaylardan, davalardan ve icra takiplerinden bahsedildiğini, bunların müvekkili ile hiçbir alakasının olmadığını, açılan davanın maddi veya hukuki dayanağının olmadığını, bir başkasının icra dosya borcunun davalılardan tahsili veya sözde iflas şeklinde ileri sürülen neticelerin anlaşılabilir bir talep olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesi özetle; davacının müvekkili ile ne tür bir hukuki veya ticari ilişkisi olduğuna ilişkin bir beyanının olmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen icra dosyalarında müvekkilinin taraf olmadığını, davacılar ile hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, müvekkilinin tacir sıfatına sahip olmadığını, müvekkiline yönelik husumet yönetilmesinin hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından davalılar hakkında icra takibi başlatılmadığı hususunda çekişme bulunmadığı, İİK 177 nci maddesi uyarınca davalıların doğrudan iflasını talep edebilmesi için davacının hem dava dışı şirketten alacaklı olduğunu hem de İİK'nun 177/1 maddesindeki iflas nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tek tek ele alınıp tereddüte yer vermeyecek şekilde ispatlanması gerektiği, davacının davalıların hileli davranışları nedeni ile İİK 177 nci maddesi uyarınca iflasını talep etmiş ise de, dava dışı şirketten hangi sebeple alacaklı olduğuna, davalıların hileli davranışlarına ve davalılar tarafından tüzel kişilik perdesinin aralandığına dair iddialarını verilen sürelere rağmen somutlaştırmadığı, iflas şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıların müvekkili şirkete borçlarının bulunduğunu, borcun ödenmediğini, davalı tarafın hileli iş ve işlemlerle borçlarını ödemekten imtina ettiğini, İİK 177 nci maddesinde belirtilen yasal şartların oluştuğunu, mahkemenin depo için süre vermesi gerektiğini, delillerin toplanmadığını, davalı ...Ş. nin dava dışı ... İletişim A.Ş. ile organik bağ içinde olduğuna ilişkin tesis edilen kararın bulunduğunu, davalı iddialarının yerinde olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen dava dosyalarının celbi ile gerekli kurumlara müzekkereler yazılması ve gerekli ilanların yapılması gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK'nın 177 nci maddesine göre iflas davası açılabilmesi için takip şartı bulunmasa bile davalının davacıya borçlu olması en azından borçluluğuna ilişkin kambiyo senedi, cari hesap ilişkisi, sözleşmeler, faturalar vb. belgelere dayanması gerektiği, davacının hiçbir ticari ilişki içinde olmadığı birine karşı bu davayı açamayacağı, doğrudan doğruya iflas davasında alacaklının öncelikle alacağını ispat etmesi gerektiği, davalılar ile davacı arasında doğrudan alacak-borç ilişkisi bulunmadığı, davacının alacaklı olduğu dava dışı şirket ile davalılar arasındaki organik bağ ispat edilip alacağın davalılar aleyhine ilama bağlandıktan sonra iflas talebinde bulunulabileceği gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf mahkemesi tarafından verilen hükmün yerel mahkemece ileri sürülen red sebepleri ile bağdaşmadığını, perdenin aralanması hukuk sistemimizde farklı alanlarda ve farklı yargılama usulleri altında kabul görmekte olup bu yönde istinaf başvurusunun reddinin hukuka uygun olmadığını, müvekkil alacağının temelini müvekkil bünyesinden alınan akaryakıt bedellerinin oluşturduğunu, müvekkil alacağının mahkeme ilamları ile sübuta erdiğini, fakat alacağın tahsili aşamasında yapılan muvazaalı işlemler sebebiyle müvekkil alacağının oradan oraya devredilmek suretiyle hiç edilmeye çalışıldığını, dava dışı ... A.Ş. aleyhine başlatılan icra dosyasına konu alacağın sabit olduğunu, her iki şirket arasında organik bağ olduğunu, arkasına saklanan şirket ile borca batık şirket özdeş şirketler kabul edilerek tek bir şirket olarak değerlendirilmesi gerektiğini, muvazaalı devir işlemleri sebebiyle dava dışı borçlu firma içi boşaltılarak müvekkili alacağının tahsilinin imkansız hale getirildiğini, davalı şirket ile dava dışı borçlu şirketin kurucuları ve ortakları arasındaki yakın akrabalık ilişkisinin mevcut olması ve davalı şirketin resmi internet sitesinde borçlu şirketin şirketlerimiz sekmesi altında yer alması iki şirket arasındaki organik bağı kanıtladığını, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gerektiğini ve iflas nedenlerinin somut olayda oluştuğunu beyanla temyiz başvurusunun kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesi gereğince dava dışı ... İletişim A.Ş.'nin davacı tarafa olan borçlarından sorumlu olan davalıların İİK 177 nci maddesi gereğice doğrudan doğruya iflasları istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 177 nci maddesinin 1 inci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.